K Vitamini İlaç, Yüzlerce yıl boyunca hastaları olanaksızlar nedeniyle müzik, masal, hipnoz, büyü ve telkin gibi yöntemlerle tedavi edilmeye çalışılmış, bu tedaviler istenilen sonuçları vermeyince kronik hastaların sayısı giderek çoğalmış. 1950'li yıllarda farmakoloji biliminde bazı gelişmelerle birlikte, rahatsızlıkların ilaçlarla düzeltilebileceği ve bu düzelmenin kalıcı olabileceği ortaya çıkmıştır.
Her şeyden önce ilaç, hastalığın tedavi amaçlı iyileştirilmesinde veya önlenmesinde iyileşme yapmaktır. İlaç tedavisinde, ilacın hastaya etkisi kadar birbiriyle olan kimyasal etkileşimleri de önemlidir. Bu yüzden K vitamini de vücudun gelişmesi yönünde oldukça etkilidir. Çünkü beyin ve sinir hücrelerine bağlanan bu ilaçlar hastanın kan değerleri, tansiyon, kalp ritmi, mide ve sindirim sistemi sağlığı, uyku ve iştah özelliklerine göre belirlenir.
K vitamini ilacının vücuttaki en önemli görevi ise kanın pıhtılaşmasına yardımcı olur. Şöyle ki; Kan pıhtısı vücudun bazı kimyasal reaksiyonlar sonucunda oluşur. K vitamini vücudun pıhtı üretebilmesi için çok önemli olan bir vitamindir. Kan sulandırıcı ilaçlarda K vitaminin işlevini azaltmak için yararlı olur. Böylece kanın pıhtılaşmasına da engellemiş olur. Kanın pıhtılaşma süresini gösteren protrombin zamanı testi ile pıhtı oluşumu için önemlidir. Tedavideki asıl amaç uygun doz, uygun süre ve doğru uygulama şekli ile K vitamini gereklidir.
K Vitamini İlaç ve Reçetesi
Heparin ilaç; İlk kullanılan ilaç olarak bilinen ve yerini koruyan pıhtılaşmayı önleyici ilaç heparindir.
Bu ilaç özelliği arasında kan damarlarının çevresinde bulunan yoğunlaşmış olan bazı hücrelerde de yapılır. Bu hücrelerin yaygın olarak yıkıma uğradığı zaman anafilaktik şoku gibi özel durumlar dışında dolaşımda etkisi olmaz. Bu sebeple heparin ilacının görevi, kanın akıcılığına karşı korunmasına destek olmaktır. Tedavide ise protrombini trombine ve fibrinojeni fibrine dönüştürücü maddelerin etkisini engeller, pıhtılaşmayı önleyici özellik gösterir. Kullanımı için ağızdan alınan heparin, midedeki asit salgısı tarafından parçalandığı için etkili değildir. Bu yüzden tedavide damardan, deri altından ve kas içerisine şırınga ile yapılır. Sürekli veya aralıklı olarak damar içi uygulamanın olanaksız olduğu akut olgularda, ilk damar içinen tedaviden 24-48 saat sonra tedavinin sürdürülmesini gerektiren akut olgularda veya pıhtı tıkayıcı riski fazla olmayan durumlarda uygulanır.
Coumadine ilaç; K vitaminin etkisini ortadan kaldırarak kanın pıhtılaşmasını önler. Bu ilacı kullanan hastalar arasında kalp ameliyatı geçiren ve kanın pıhtılaşmasını engelleyerek kalp kapağında, kalbin içinde, damar ve sentetik greftin içerisinde oluşabilecek pıhtıları önler. Bu tedavideki asıl amaç kalp ritminin normale dönmesini sağlamak ve kan pıhtılaşmasını engellemektir. Bazı multivitamin ilaçları arasında K vitamini de içerir. Şayet hasta bu multivitamini destek ilacı olarak kullanıyor ise yemekleri ile daha az K vitamini ilaç almaya özen göstermelidir. Coumadine kullanan hastalar için ilacını her gün aynı saatte almaya ve kan tetkiki için aynı saat kan verilmesi tavsiye edilir.
Warfarin ilaç; Kalp ve damar sisteminde pıhtılaşmaya karşı kullanılan bir ilaçtır. Özellikle anticoagulant etkisi vardır. Kullanılmaya başlandığı anda dolaşım sisteminde oluşan pıhtılaşma etmenlerini baskı yapmadığından dolayı, genelde yeterli bir pıhtı önleyici etkiye ulaşması için 4-5 gün sonrasında iyileşme görülür. Bilhassa hastada bu ilaç başlatıldığı zaman yaklaşık ilk on saat boyunca hastanın kanı pıhtılaşmaya daha da eğilimli olur. Bu etkinin nedeni ise pıhtılaşmayı engelleyen protein C ve S'nin diğer pıhtılaşma etkeni gibi K vitaminin yardımcı etkenliği ile karboksillenme gerekmesidir.
